2017-09-17

Bes Kardes

Yil seksenlerin sonu, terör olaylarinin arttigi yillar. Mehmet, Tuna, Fatih, Yildirim ve Iman ayni köyün cocuklaridir. Yaslari gelmis, hepsi er ocagina cagrilmistir.

Bu sirada askeriyede Haldun komutan bir istihbarat almistir. Karadenize yakin bir evin örgüt icin kullanildigi bilgisi gelmistir. Bu acemi 5 askeri yanina alarak operasyon düzenlenmis, evde cikan catismada terörist unsurlar etkisiz hale getirilmistir. Edinilen bilgiye göre ev bulundugu yer itibariyle gözlem icin kullanilmaktadir. Dagin eteginde ve köyün tüm manzarasi evin ön cehpesindeki pencereden izlenebilmektedir.

Ortalik karismaktadir, Haldun komutanin birlik icinde ihanet edenler oldugundan süphelenmektedir. Bu 5 er arkadasa bu evde kalma talimatini verir, Iman haric.
Iman'in evde kalmaktan cok erzak ve istihbarat tasimak icin görevlendirir.

Haldun komutan bu görevi gizli tutma karari alir. Hem askerlerine, hem de el degmemis bu köye birsey olmasini istememektedir. Aradan gecen 2-3 ay gibi bir süre sonunda Iman, köy yolu dönüsü bir saldiriya ugrar. Havanin da kararmasiyla, hafif yarali bir bicimde olay yerinden kacmayi basarir.

Hemen komutanina ulasir, durumu aktarir. Haldun komutan yanina güvendigi askerlerini de alarak bir gece operasyonu baslatir. Hizlica köy evine baskin yapilir.
Baskin basarili ile sonuclanir. Tüm terör unsurlari etkisiz hale getirilmistir.

Sehitler: Mehmet, Tuna, Fatih ve Yildirim. Son yolculuklarina, Iman'in kullandigi askeri arac ile köyüne gönderilmistir. Bu sirada su dialog yasanir. Komutan Haldun, er Iman'a

-Oglum artik dönme, seni askerligini yapti sayiyorum. Özel görev deriz, gazi deriz. Bitti artik senin görevin.
Ama Iman 3 gün sonra kislaya geri döner ve Haldun komutanini bulur. Komutan saskin ve sessiz bir sekilde gel evime konusalim der.
Cay icilir, yoldan gelen Iman acikmistir diye Haldun komutan sanki aksam yemegi yememis gibi hadi hanim aksam yemegini hazirla saat kac oldu bu saatemi kalinir diye hayiflanir. Iman pek sehir adetini bilmedigi icin bir yandan da sevinir iyiki gec kalmistir. Cünkü Iman yoldan geldim acim diyemeyecek bir cocuktur.

Yemek yenirken Iman:

-Komutanim, askerligimi bitirmeyin. Nöbete ben devam edeyim der.

-Oglum o harabenin yikilmasi en iyisi, zaten belediyede orasi tarla olarak gözüküyor.

-Komutanim benim kalacak bir yerim yok, ben köye dönemem.

-Niyeymis o ?

-Arkadaslarimi topraga verirken analarimin yüzüne bakamadim. Ben sehit olamadim komutanim. Onlari defnederken anam hep ogullarim diye agladi. Anam 4 oglunu kaybetti ben ise 4 anami kaybettim. Yalvarrim komutanim beni köyüme göndermeyin.

-Aslan evladim. Bak bunlarin hepsi, zamanla asilir. zZman herseyin tedavisidir. Zaten senin askerlik islemlerini onayladim köye gittiginde, artik dönmezsin diye ayni güne tüm evraklari yetistirdik. Git analarina sahip cik.

-Komutanim o zaman beni sivil göreve verin. Yiktirmayin o evi. Ben icinde kaldigim sürece size gelir sürekli istihbarat veririm.

-Oglum bu israrini anlamiyorum. Arkadaslarin sehit düstü o evde tek basina akil sagligini kaybedersin.

-Komutanim bir eriniz, bir evladiniz isem, boynum bükük halde beni köye göndermeyin. Asil köyde 4 kardesini 4 anasini kaybetmis biri olarak duramam.

-Hele sabah olsun etraflica konusalim bir bakalim.

-Komutanim ben kapinizda da yatarim. Yeterki bir daha konusalim.

Sofra toplanir cay icilir, Aksamdan, geceye döner gün. Haldun komutan ayak yoluna gitmis, orada da bir sigara yakmsitir. Bu sirada Iman salonda kanepenin üstünde yorgunluktan ve uykusuzluktan sizmistir.

Haldun komutan dikkatlice hic bic yeri acikta kalmayacak sekilde Iman'in üstünü örter. Aman yinede üsür diye sobayida sabaha kadar odunla besleyecektir.

Gece boyunca Haldun komutan karisiyla, sessiz sessiz durumu konusmus, yine sessiz sessiz aglamistir.

Sabah Iman özürün biri bin para, uyuya kaldigini yoksa baska yerde yatacagini söyler.

Haldun komutan oglum zaten göndermezdim. Zaten nerede kalacaktin der....

Asker Iman susar.

Haldun komutan anlarki yatacak yeri yoktur aslinda. Bir daha sorar nerde kalacaktin?

Ses yok, Iman'in kafasi öne egik. Gözleri yere bakar, bugulanir.

Haldun komutan buguyu dagitan, hafif yüksek bir sesle evinde kalacaksin der.

Iman anlamamistir. Köyü kastettigini sanar. Sesini titretmeden konusmak icin zor tutunur.

Haldun komutan akilli adamdir, evladinin neyi kastettigini anlamadigini farkeder ve gizli görevinde kalacagin dag evinde der.

Iman heyecandan komutana sarilir gibi olur, bir an yaptiginin farkina varir  kivrak bir hareketle hemen eline öper komutanim.

Haldun komutan bozuntuya vermez, sarilmaya kaldigi yerden devam edilir. Bu hareket birazda hosuna gider.

-Ben evladimi sokakta birakacak degilim ya der.

Haldun komutan Iman'i bizzat kendisi ertesi aksam dag evine görürür. Anlatir nasil olacagini.

-Artik sen buradaki sivil askerimsin . Benim gözüm olacaksin. Ne olup bittigini bana anlataksin. Sürekli kontröle gelicem, gelirkende mühimmat getiricem der.

Mühimmattan kasti Haldun komutanin yiyecek, isinacak ve cesitli erzaktir. Iman ise bunun halen görev oldugunu sanmaktadir, ve kendine askeri mühimmat gelecek sanmaktadir.
Görevi hemen kabul eder, tamam komutanim der. Haldun komutan yine anlamistir, Iman'in bunu gizli görev sandigini. Ama hic aksamadan tamam oglum simdi gidiyorum, sen yerles. Haftaya yine gelirim sen bana en iyisi, her günü rapor eden bir dosya hazirla der.

Haldun komutan kapiya cikar bir sigara yakar, manzarayi izler. Iman'in topallamadan yürümeye calistigini da tam bu sirada farkeder.

Haldun komutan kislaya geri döndügünde kafasinda bir sürü sey vardir. Ama bunlardan hic birisi askeri kislaya pusu kurulacagina ait degildir. Gök gürültüsi gibi bir patlama sesini duymustur.

Bir hafta sonra uyandiginda sorduklarinda ise patlama sesini dahi duymadigini söyler. Onlarca yarali ve sehit vardir, ayni hastanede yatan.

Ziyaret üstüne ziyaret gelir. Komutanlar, belediye baskanlari, bakanlar....

Derken gecenin bir yarisi farkina varir 1 hafta gecmistir. Sabahi 4 gözle beklemektedir cünkü Iman'i unutmustur.

Sabah 6 gibi haber vermeksizin emir erini alir ve oglum isimiz var hemen cikiyoruz deyip cikarlar hastaneden.

Iman'i ziyarete gitmistir. Gazi komutan. Kendiside zor yürümektedir ama Iman'la ayni sartlarda görüsecegi icin icinde buruk bir mutluluk vardir.

Köy evine zorla ulasirlar. Kar tüm yollari kaplamistir. Son kilometreyi neredeyse yürüyerek tamamlamislardir. Haldun komutan cok bitkin düsmüstür. Kapiyi calarlar ama acan olmaz.

Haldun komutan bir anda korkup kapiya omuz atar. Kapi zaten catismalardan iyice cürümüstür. Icerideki manzarayi görür dehset, kaygi üzüntü hepsi birden cöker Haldun komutanin omuzlarina.

Iman neredeyse donmak üzeredir. Artik sayiklamaya baslamistir. Masanin üstünde kagitlar üst üste konulmus ve en üst sayfaya kalinca "Dosya" diye yazilmistir.

Belliki koyacak dosya yok diye Iman güzel gözükmesi icin ilk sayfayi eliyle süsleyerek yapmistir.

Haldun komutan askere cabuk su sobayi yak der.

-Nasil komutanim?

-Oglum su sandalyeyi, yak masayi yak, gerekirse evi yak, evladim donuyor, hadiii oyalanma!

-Emredersiniz komutanim!

Haldun komutan sayiklamakta olan Iman'in yatagina girer. Bir babanin ogluna sarildigi gibi onu gögsüne yatirir.

Bir yandan da olanlari anlatir evladina.
Iman'in gözünü acamamaktadir. Sürekli rapor verir ama.

-Komutanim cig düstü ama yollari actim, komutanim cig düstü ama ben karlari süpürdüm, komutanim ben yaptim....mmmmmhh  yaptim, ben,...

Haldun komutan sanki basi agriyormus gibi yaparak gözlerine gizlice silerken ve babacan bir sesle:

-Oglum kusura bakma gelemedim, pusu kurmus serefsizler 1 haftadir kendime degildim. Dosyani okudum herseyi yazmissin. Cok isime yarayacak bunlar benim. Hepsini okudum oglum hepsini okudum. Aferin oglum yollar tertemizdi. Görevini yaptin oglum. Aslanim senin sayende hepimiz huzurluyuz.

(Haldun komutan iyice halsiz düsmeye baslar, Cümleler agrilaridindan agzindan zor dökülmeye baslamistir.)

Bu arada emir eri, en cok cürüdügünü düsündügü sandayleyi, coktan yakmistir. Soba sicagi herkesin alnina vurmustur.

Haldun komutanin ayakta duracak hali kalmamistir. Oglum hadi biz geri dönelim der. Anlamistir daha fazla duramayacagini.

Kapiya dogru yol alirken Haldun komutan
-Aslan evladim simdi gitmem lazim, sana arkadaslarini yollayacam hic merak etme sen.
Sen dinlenmene bak aslanim diyerek, birlikte geldigi erine sarilarak oradan cikarlar.

Arabaya bindiklerinde Haldun komutan askere olanlari biraz degistirerek anlatir.
Iman'in da askeriyenin de bu durumun farkina varmasini istememektedir..

-Beni hastaneye birakir birakmaz seni eve yollayacam, ama sen eve gitmeyeceksin. Taner komutaninida alip buraya geleceksin ben size para vericem gidip erzak alacaksiniz. Ne eksik gördüysen o evde, alacaksiniz. Odun, kömür, canli tavuk, ... Ne lazimsa

-Emredersiniz komutanim

-Bu konuda kimseye bir sey anlatmayacaksin. Tamam mi asker

-Bas üstüne komutanim.

-Söz ver bana asker

-Asker sözü komutanim, yemin ederim komutanim. Bu konuda Taner komutanim haric kimseye birsey anlatmayacagim komutanim.

-Hayir evladim Taner komutaninada bir sey anlatma ben ona anlatirim.

-Tamam. Yemin ederim komutanim kimseye bir sey anlatmayacagim. Söz, yemin komutanim.

-Tamam, tamam. Inandim sana oglum, ben cok yorgunum gözlerimi kapaticam hastaneye gelince beni uyandir. Haaa bak bir de arkadaslarin veya meraklilar sorarsa dersin anasinin mezarina gittik dersin..

-Bas üstüne komutanim!

Haldun komutan sicacik arabanin icinde mayismis ve hastaneye varana kadar deliksiz uyumustur.
Hastaneye geldiklerine ise sanki anlamis gibi uyanmistir.

Taner komutan daha araba park edilirken, arabaya yanasmis. Cama vurup. Haldun pasa, Haldun pasa yine firarisin. Yakaladim seni diyerek sitem etmistir.

En yakin arkadasinin, neler yaptigini tahmin etmektedir ama neler oldugunu o da merak etmektedir.
Haldun komutan arabadan iner Taner'e sarilir.

-Ahhh kardesim ahhh.. Ölüyorduk yine kefeni yirttik.

-Söyleme böyle seyler lan!. Sana birsey olursa dayanamam, bak gözlerim doluyor aglatma lan beni..

-Yok yok turp gibiyim Elhamdülillah ben iyiyim, hele bi yalniz kalalim Iman'la ilgili anlatacaklarim var.

-Iman'a birsey mi oldu? Öldü mü?

-Yav yok korkma bir sey oldugu yok. Gel biraz issiza gidelim. Yanindan geliyorum.

-Sen bu halinle dag evine mi gittin? Eh be adam, eh be adam. Yuh desem az kalir.

-Yuhlama bosuna hic, iyiki gitmisim. Yoksa Iman bugünü cikartamazdi.

-Ne oldu be adam, anlat.

Haldun komutan olanlari, gördüklerini anlatir tek tek.
Taner zaten en iyi arkadasi, sirdasi, biricik dostudur. Aralarinda kisisel ve özel seyleri sayamazsak sir yoktur. Konuya hakimdir.

Haldun komutan

-Simdi sana Iman'a götürmen gerekenler icin bir liste siraliyicam cocuga bunlari ulastira-

-Dur sen simdi. Bu askeri ben devraliyorum, ben münasip bir dille ona herseyi anlaticam

-Ya Taner biliyorsun, benim o cocukla hikayemi, sakin birsey yapma-

-Haldun bi sus. Gidip yeni komutanim benim bana rapor vereceksin diyicem. Gerekli erzagi ben temin edicem, sorularin varsa bana sor. Eksiklerin varsa bana söyle gizli görev devam ediyor. Ha birde raporu yazili degil sözlü alicam senden artik. Yazma diyicem.

-Baska?

-Baska bir sey demiyicem cünkü cok konusan, cok hata yapar. Yani senin hikayeni bozmayacam.

-Bu kadar mi?

-Oglum valla bu kadar lan. Merak etme zaten uzun konusursam süphelenir.

-Güveniyorum sana

-Hic merak etme, ama sen simdi git odana cik, ben hemen yola cikicam

-Ciddi misin?

-Söz kardesim, valla bak hemen yola cikicam. Yaa uf yemin ettirme bana, sevmiyorum yemin etmeyi.

-Ama ettin bak söz ben de odama cikicam.

-Hadi hadi hadi. Yolcu yolunda gerek. Pis herif söz verdirtme bana bir daha... Hadiii

-Tamam, tamam. Sana da hadii

Haldun komutan o gün fenalasinca apar topar Ankara'ya GATA'ya kaldirilmistir.

Taner komutan ise verdigi sözü tutmus ve bu oyunu hic bozmamistir.

..............................

Yaklasik 15 yil sonra.

..............................

Haldun komutan Ankara'da tedavisi boyunca kaldiginda tayinide Ankara'ya cikmistir. Bu arada bir cok devlet madalyalasi ve rütbe almistir. Taner'le olan diyaloglari iyice kesilmis aradaki mesafe sohbeti azaltsada özlemi azaltmamitir.

Haldun komutan sürekli ilk firsatta Taner'i ve dag evini ziyaret edecegini kendine ve ailesine söylesede hic firsat bulamamistir. O gün eve gidince ailesine huzursuz oldugunu ve 3 gün izin yapacagini ama bunun arkadas ziyareti olacagini, arkadaslarini cok özledigini münasip bir dille anlatmistir.
Aileden kimse itiraz etmez, koca cinar, coktan bir tatili hak etmistir.

................................

Ertesi hafta Haldun yarbay Taner binbasini arayarak, ziyaret etmek istedigini ve bu aralar müsait olup olmadigini sorar.
Taner binbasi her zaman müsait oldugunu ve artik gelmesi gerektigini sitemli olarak söyler telefonu kapatir.

Ayni günün aksami bir askeri araba park alanina gelir. Taner binbasi arabanin giris yaptigini görür,

Icine dogmustur. Cama yanasir icerisinde Haldun yarbay.

-Ya biliyordum bunu yapacagini, vallaha billaha biliyordum.

-Bak yine yemin ediyosun

-Ya bu sayilmaz

-Arkadas isine geleni saymiyorsun, olmaz böyle, oyuncak mi bu yemin

-Ya uf uzatma, ben ayiriyorum onlari sayilanlar ve sayilmayanlar diye. Bu sayilmayanlardan.

-Hadi öyle olsun. Ee anlat neler oldu, bitti, neler kacirdim? Bir sürü sorum var.

-Cogu sey biraktigin gibi, neyi merak ediyorsun? Beni merak et, edeceksen.

-Niye senin neyin varmis?

-(Sapkayi cikartip eline alir) baksana sac kalmadi, kalanlarinda hepsi beyazladi.

-Kiyamam sana, cok mu yoruyorlar ?

-Yillar yordu Haldun'um, yillar, insanlar, görevler, sorumluluklar.

-Yarin mühim bir isin var mi? Ben 3 gün daha burdayim.

-Sen geldin ya senden mühim ne var? 3 gün ben de izin yapiyorum.

-Iznin var mi?

-Yok, ama forsum var, beni idare ederler. Personelim cok iyi, gözüm arkada kalmaz. Sen merak etme. Sabah olsun sana etrafi gezdiririm. Yenge nasil, cocuklar nasil?

-Ah iyi iyi hepsi iyi cok sükür, sen nasilsin, hanimin nasil?, oglun napti?

-Hanim emekli oldu, oglanda mühendis cikti, hic anlasamiyoruz. Ak dedigime kara diyor.

-E arkadas sende kara seylere niye ak diyorsun?

-Ya birak Allah'ini seversen bilmiyor musun, ufakken de, ben fener dedikce o bomcim derdi. Inat bu oglan inat, anaya cekmis.

-Hic bosuna yenge hanima suc atma, inadini senden almis.

-Düsündüm de haklisin galiba. (gülüsmeler)


Sabah 10:00 civari. Kislanin bahcesinde sigara icerlerken:

-Taner sahi köy evinde bir cocuk vardi kac sene oldu, ne oldu?

-Oldu ya, hem de cok sene oldu. Anlatmayacam ama, senin görmen gerek?

-Niye adam, ne olduda meraklandirma.

-Birlikte gidelim, hersey cok degisti Haldun yarbay. Gözünle gör.

-Yolda anlatirsin, ama bu sirada meraktan öldürme beni.


10:25 yola ciktilar

-(gülerek) Sayin yarbayim buralar cok degisti, gelisti

-(ciddi) sayin binbasim, mesela neler?

-her yer bina oldu, yalniz gitsen bulamazsin, ben bile zorlandim son siralar gitmeye.

-sen en son ne zaman ugradin?

-yillar oldu Haldun yillar. Ilk 2, 3 sene düzenli gidiyordum ama hersey cok degisti. Iman'la konustum artik görevin bittigini, isine gücüne bakmasini söyledim. Ona buradan bir is ayarladik.

-Hayrola, ne isi?

-Biraz zorlayarak, orman korucusu yaptik. Son 10 sene filan muhafaza memuruydu. O eski ev yikildi.

-Nerde simdi, biz nereye gidiyoruz?

-Hemen 100 metre yan tarafina kendi ev yapti. Analarini getirdi, bahce yapti, kümes yapti, ahir yapti.

-Dur, dur, Hizli gitme

-Zaten 50 ile gidiyorum (siritarak)

-Yahu adam onu mu, diyorum?

-(yine siritarak) hizli gidicem tamam. Son yillarinda Iman kanserle bogustu, rahmetliyi 2 sene oluyor topragi bol olsun.

-hadi be (eliyle alnini tutarak) demek Iman'i kaybettik. Cocugum gün yüzü görmedi. Vah vah

-inan bana Haldun, Iman ile son konusmamizda "Allah sizden razi olsun, gözüm arkada kalmayacak ben mutluyum abi, gözüm arkada kalmayacak abi" diyordu.

-mezarina mi gidiyoruz?

-yok kardesim yok. Dur cok az kaldi, surayi dönünce vardik.

Bir dakika sonra, araba durur. Biraz kücükce, tek katli derme catma bir evin önünde, disarda yasli 2 kadin oturmus birisi corap örüyor, öteki bir legende yaprak yikiyor.
Bir baska kadin, yaninda bir genc kizla ahirdan kuzu cikartiyor.
Iki genc kiz geliyor arabaya dogru ve birisi bagiriyor.

-Anaaa. anaaaa! Taner abi geldi, anaaaa Taner abi geldi diyorum.

(bastonuyla bir kadin geliyor, agir aksak, yettim oglum yettim diye bir ses, kendinden önce geliyor, yasli kadinin)

Haldun saskin. Soruyor

-Taner ne oluyor abi, bi anlatsana?

-Haldun bu ev 5 arkadasa mezar oldu. Ama Iman onu 5 kardesine ev yapti. Su oturan örgü ören kadin Mehmet'in anasi.
Yanindaki Yildirimin anasi.
Bu kiz Yildirim'in bacisi.
Icerdeki yatalak teyze Fatih'in anasi.
Bu gelen teyze ise Iman'in anasi.
Iman bütün kardeslerinin ailesinden kalanlari, bakima ihtiyaci olanlari topladi bu eve yerlestirdi.

Maasinida anasina birakti. Su kiz yakinda evlenecek. Hepsi bunlarin Iman'in sayesinde oldu. Bu cocuk kardeslerinin analarina, bacilarina sahip cikti.

(Haldun suskun, konussa hüngür hüngür aglayacak, sadece "hi ?" sesi cikiyor o bile bogazina dügümleniyor)

-Iste kardesim burasi 5 kardesin evi, o yüzden Iman hep gözüm arkada kalmayacak diyordu. Heykeli dikilecek adamdi. Ama o ne yapti, biliyor musun?

(Yasli kadin, genc kiz kolunda, en sonunda arabaya kadar ulasirlar)

Haldun: -Ney yapti?

Taner: -Ana bak bu oglun.

Iman'in anasi: -Oglum hos geldiniz, kim bu?

Haldun: -Ana bu Haldun, Haldun komutan

Iman'in anasi beyaz bas örtüsünün kenarindan sallanan parcayla gözlerini sildi ve "Guzum sen misin? Benim aslanimin gomutani mi, bu?" diye soruyor, Taner binbasina.

Taner: -evet ana bu Haldun komutan.

Haldun: (saskin, anlamsiz bakinarak) -evet ana benim Haldun.

Iman'in anasi: -Ginali guzum, sen benim artik evladimsin, benim evladima babalik ettin. Ben sana evlat olamam amma sen bana evlat ol güzel yavrum. Bak bu güzel evi benim Iman'im yapti. Her duvarina harc atarken, gomutanim sayesinde derdi. Gir iceri bak bi hele.

(Bir yandan iceriye dogru ilerlerler)

Taner: -Ana dur, aglatma bizi, dizlerin nasil oldu? Iyi misin, birseye ihtiyacin var mi?

Iman'in anasi: -Yok guzum, Gizim sagolsun hepsini hallediyor, gardasliklarimla Allah'ima bin sükür mutlu mesut yasayip gidiyoz. Bunada bin sükür yavrum. Bunada bin sükür.

Kiz: -Abi (Haldun yarbayi kast ederek) hep cok merak ediyordum sizi, Taner abiye soruyordum nerede diye, "Ankara'da ama muhakkak bir gün buraya ugrayacak" diyordu. Hos geldiniz abi.

Haldun: -Hosbulduk bacim, nasip bugünmüs. Ama
(aslinda güzel birseyler diyecekti ama afallamaktan korktu)

Eve girdiler.

Iman'in anasi: Bah guzum burada 5 gardas askerdeyken. (büyütülmüs siyah beyaz bir fotograf)
Aha bu da sensin guzum bah Taner oglumla. Bunu Iman'in asti gendi elleriynen,
"gomutanimin evi burasi ana bu duvarin civisi bensem duvari gomutanim" diyordu hep.

Haldun -"ana" diyebildi ancak.

Aklina. Iman'in sarilmak isteyipte, sonra birden egilerek elini nasil öptügü geldi.

Ellerine sarildi ananin. Ama Iman'in anasi daha kafasi egilirken Haldun komutanin, bembeyaz alnindan öptü Haldun komutani...


2017-09-17 Övünc Mete

No comments:

Post a Comment